15 Aralık 2008 Pazartesi

Yeni Yıl romantizmi


Müthiş keyifliyim.
Genel anlamda olmasa da en azından şimdilik...
Öyle enfes bir cd dinliyorum ki şu anda sizin de dinlemenizi çok isterdim.
Bayram tatili süresince gittiğim ve dün akşam döndüğüm Londra seyahatimde National Portrait Gallery’den aldığım “JAZZ The 50s scene” isimli albüm.

Esasen ben National Portrait Gallery’e ünlü fotoğrafçı Annie Leibovitz’in “Portreler” sergisini gezmek üzere gitmiştim.
Leibovitz moda dünyasının en popüler dergisi olan Vogue’ın en ünlü fotoğrafçılarından biri. Özellikle Vogue için çektiği kapak fotoğrafları, Brad Pitt’i meşhur eden 1994 yılında Las Vegas’taki bir otel odasındaki fotoğrafı, Demi Moore’un çok konuşulan sansasyonel hamilelik fotoğrafı ve Sex&The City’de Carrie’nin bir dönemlik Rus sevgilisini canlandıran ünlü balet Mikhail Baryshnikov ve Rob Besserer'in yukarıda gördüğünüz fotoğrafı en bilinen çalışmaları arasında.
Trafalgar Meydanı’ndaki National Gallery’nin bitişiğindeki National Portrait Gallery dünya üzerindeki en değerleri sanatçıların eserlerini sergilediği için sanatseverler için adeta bir mabed.
Saatlerin ve günlerin sığamadığı Londra’da genellikle güne erken başlayıp yapılacakları yakalamaya çalışırım. Yine bu sefer aynı tempoyu tutturmaya çalışsam da daha önce hiç yılın bu zamanı gelmediğim bu canlı şehrin soğuğunun hızımı bir hayli kestiğini söylemeliyim.
Öncelikle güne çok erken başlayamıyorsunuz, hava çok erken karardığı ve keskin soğuk bastırdığı için geçe kalmadan bitirmeniz gerekiyor, dışarıda gezerken kalın giyinmiş olmak kıvraklığınızı azaltıyor ve içeriler sıcak dışarılar buz olduğundan her giriş çıkışlarda 1 saat giyinme soyunma seromonisi yaşıyorsunuz.
Ama ne olursa olsun Londra sizi kendine dibine kadar, her santimine ve her anına aşık ediyor.

Daha önce defalarca kez gezdiğim National Gallery’nin haftaiçi hergün sabah 11.30’da başlayan rehberli turlarını (guided tours) almak üzere oraya vardığımda saat 10.00 civarlarıydı.
Önümdeki 1,5 saatlik zamanda galeriyi kendim gezme, müzenin sanatseverlerle dolu elit kafesinde sütlü bir İngiliz çayı ve çikolata parçacıklı muffin’imle birşeyler okuma veya az ötedeki National Portrait Gallery’deki sergiyi gezme arasında seçim yapmam gerekiyordu.
Ben de sergiyi gezmeyi öne çekerek böylelikle öğleden sonramı boşaltmayı düşündüm.
Trafalgar Meydanı’ndan Charing Cross’a doğru giderken St.Martin’s Lane’e döndüğünüz köşede dondurucu soğuk sebebiyle karşıma çıkan ilk kapıdan içeri daldım.
Burası ana giriş kapısı olmadığından Galeri’nin ‘bookstore’ yani kitap mağazasına girmiş oldum.
Ve iyi ki girmişim. Mağazadaki her birini inceleyebildiğim kitaplar, takvimler, posterler, hediyelik eşyalar, yeni yıl süsleri ve cd.ler arasında dakikaların ne kadar hızlı geçtiğini anlayamadan kendimi kaybettim.
O sırada mağazada çalan yeni yıl albümünün kulağımdan ruhuma giden melodileri ile mest oldum.
Albümü daha fazla dinleyebilmek için asıl galeriye gitme sebebim olan Annie Leibovitz sergisini bile ikinci plana attım.
Soğuktan sanırım, jeton biraz geç düştü ve ancak dakikalar sonra albümün adını ve orada satıp satmadıklarını sormayı akıl ettim.
Görevli kız albümü orada sattıklarını söyledi.
.... ama maalesef ki ellerinde kalmamıştı ve en erken önümüzdeki hafta gelecekti.
Ne kötü, yılbaşı arifesinde her yerde yüzbinlerce kez çalan ve artık duymaktan içime fenalıklar gelen “Jingle Bells” şarkısından farklı olarak ilk defa böylesine beğendiğim ve almak istediğim bir albüm olmuştu ama maalesef ki o da yoktu :-(
Yine de belki başka müzikmarketlerde bulurum diye adını not aldım ama İngiltere’nin en büyük müzik marketi HMV’ye sorduğumda onlar da ellerinde bu albümün olmadığını belirttiler.
Ben bir kere cd alma moduna girdim ya o olmazsa bile başka cd alayım bare diyerek işte şu an dinlediğim bu olağanüstü albümü tamamen bilmeden, işimi şansa bırakarak satın aldım.
Albümü dinlerken Frank Sinatra, Billie Holiday, Nat King Cole, Ella Fitzgerald, Louis Armstrong, Sarah Vaughan ve diğerlerinin dinlendirici kadife sesleri karşısında büyülü bir dünyaya ışınlanıyorum.
Yalnız bu durumun tek kötü tarafı var; bu karşı konulmaz romantizim ve Yeni Yıl öncesinde insanın zorla aşık olası geliyor, hadi hayırlısı...
Yazı Tarihi: 15 Aralık 2008