25 Ocak 2009 Pazar

Adriana, Piyanist komşum, Geçit vermeyen Zigana, Var mısın Yok musun ve Önümüzdeki hafta


Üst katımda kim olduğunu bilmediğim ama evin küçük kızı olduğunu tahmin ettiğim biri tarafından piyano çalınıyor.
Yeni binalardaki duvarlar kağıt gibi.
Bırakın bağrışmaları tüm konuşmalar, sesler, kahkahalar, neredeyse esnemeler, nefes almalar bile bütünüyle komşu evlerin içinde.
Acaba benim özel hayatıma dair hangi gürültüler de onlara gidiyor diye merak etmeden edemiyor insan.
Nahoş bir durum.
Gönlümüzce yaşayamadan, evimizde, dört duvar arasındaki en mahrem kalemizde bile özgürlüğümüzü tadamadan kısıtlar içinde mutlu bir hayat yaratmaya çalışıyoruz kendimize.
İnsanca yaşamak uğruna verdiğimiz bu ödünler karşısında bazı kural tanımaz ve insanlıktan nasibini almamışlar sebebiyle ise bu namahrem yuvalar zindana dönebiliyor zaman zaman.

Sanata, müziğe hele hele piyanoya düşkünlüğüm üst kat komşumun piyano resitallerinden oldukça hoşnut bırakıyor beni.
Merakla bekliyorum çalacağı zamanları.
Hevesle dinliyorum çaldıklarını.
Yapamıyor bazen, sıklıkla başa alıyor provasını.
Sevdiğim parçalarda bu benim için çok eğlenceli, zevkli, dinlendirici, keyifli oluyor.
Sanki bana özel çalıyor.
Ruhumu alıp sürüklüyor.
Bazen neşeye, bazen hüzne, bazen kabına sığmazlığa, bazı zamanlarda ise aşka davet ediyor beni.
Kulağım üst katımdayken ellerim şu an bu yazıyı yazmakta olan klavyemin tuşlarında.
Karşımda da televizyon açık, gözlerim tv’de.

Dünyalar güzeli Brezilyalı manken Adriana Lima Acun’un “Var mısın Yok musun?” programına konuk bu akşam.
Benim zevk kıstaslarımda oldukça güzel bir kız.
Boy, pos, yüz güzelliği, saçlar hepsi yerinde maşallah.
Dünyadaki birçok erkeğin aklını başından alacak kadar güzel.
İlk kutusunu programın konuşamayan yarışmacısı İbrahim’in kutusu olarak seçti.
İbrahim de Adriana’ya hayranlığını ve centilmenliğini belirtmek için ona bir buket kırmızı gül verdi.
İbrahim konuşamasa bile gözleri ve vücut dili Adriana’ya hayranlığını belli ediyordu.
İbrahim’den sonra Adriana Furkan’ın kutusunu seçti.
Furkan Adriana’ya kutusu ile ilgili ne hissettiğinin ipucunu vermenin ön koşulu olarak kendi adını doğru telaffuz etmesi gerekliliğini öne sürdü. Adının telaffuzunu ona öğretirken de en romantik, duygusal ve özel ses tonuyla söyledi.
Konuşamayan İbrahim veya konuşabilen Furkan ikisi de oradaki diğer tüm hemcinsleri gibi Adriana’yı etkilemenin yollarını arıyorlardı.
Fiziksel güzellik ne kadar da önemliydi...
Her ikisi de Adriana ile birlikte olsalar ortak zevkleri veya paylaşımları ne olabilir diye hiç kafa yormuşlarmıydı acaba?
Birlikteyken aynı dilden konuşabilmenin, aynı tadları alabilmenin, aynı mutluluklara kahkaha atabilmenin, okudukları aynı kitap hakkında konuşabilmenin, aynı filmi izlerken dizdize oturabilmenin ruhsal dünyalarını ne kadar tatmin edebileceğini akıllarından geçirmişler miydi merak ediyorum...
Adriana’nın dünyalar güzeli bakışları kendileriyle birlikte tüm dünyaya aynen bakınca içleri acıyıp sadece ve sadece kendi gözlerine değince içleri titreyen başka gözlerin daha güzel baktığını hiç düşündüler mi bilmiyorum.

Adriana yarışa dursun, benim üst kat komşum da Metallica’nın efsane şarkısı “Nothing Else Matters”ı çaldığı mini konserini sonlandırdı.
Keşke biraz daha devam etseydi.

Çaldığı güzel melodiler bugün Gümüşhane’den duyduğum kötü haber için bir nebze de olsa teselli oluyordu oysa bana.
Gün boyunca, bugün sabah saatlerinde Gümüşhane’deki Zigana Dağı’nda düşen çığın ve bölgenin görüntülerini ve bu çığda hayatını kaybeden 10 dağcının haberlerini izledik.
Dağa tırmanırken hayata dair sevinçleri, umutları, hedefleri olan gençlerden biri belki de Adriana’dan daha az güzel birine aşıktı ve dağdan iner inmez ona koşarak bu tırmanışın adrenalin dolu dakikalarını anlatmayı hayal ediyordu, eğer inebilseydi...

Adriana Lima kutuları birer birer mavi açtıkça inci dişleri, çakmak gözleriyle gülerken yarışmada değil artık “hayatta yokum” diyen gençlerin evlerine düşen kırmızı ateşlerin farkında mıydı acaba?

Ne Adriana Lima, ne üst katımdaki piyanist komşum, ne “Var Mısın Yok Musun” yarışmasının yarışmacıları ne de çığ şehitlerinin aileleri yarın başlayacak haftanın benim kişisel tarihimdeki önemini hiç ama hiç bilmeyeceklerdi üstelik...

Yarın benim için önemli bir hafta başlayacak.
Bu haftadaki gelişmelerin beni Adriana Lima veya yarışmada 500,000 TL kazananlar kadar şanslı kılmasını diliyorum.
Haftaya bugün belirsizlik değil, sevinç yazmak istiyorum yine buradan sizlere.

Neler olacak, neler yaşanacak, bakalım görelim
Allah beni utandırmasın, dualarımı kabul etsin, hayatlarını kaybedenlere rahmet eylesin...


Yazı tarihi: 25 Ocak 2009