10 Nisan 2009 Cuma

Lütfeennn

Lütfennn,
Konuşurken mümkün olan en kadife sesinizi kullanmaya
En az konuştuğunuz kadar karşınızdakini dinlemeye
Herhangi bir konuda morardığınız zaman öfkenize yenilip daha komik duruma düşmektense uzatmadan ağırbaşlılıkla durumu kabullenmeye
Dil, imla, yazım, dialekt kurallarına uymaya
Kelimeler içindeki "k" ları boğazlanmış koyun gibi değil, kesik ve net söylemeye
"e" leri açık söylememeye (buna çok takılmayın, takılınca doğru telaffuz eden de zamanla yanılıyor)
"s" leri eğer fiziksel bir engeliniz yoksa sırf şımarıklıktan "tse" şeklinde söylememeye
Sakın ama sakın "cadde" kızları gibi konuşmamaya
Kelimeleriniz ve cümlelerinz arasında Mesut Yılmaz misali çok es vererek karşınızdakini baymamaya
veya tam tersi peşinden atlı kovalıyan Karadenizliler gibi tüm kelimeleri tek nefeste tüketip yutmamaya
Büyüklere ve hanımlara konuşma önceliği vermeye
Konuşurken kıvırmadan açık, net ve sade olmaya
ve mutlaka ama mutlaka karşınızdakinin gözlerinin içine bakmaya özen gösteriniz.

Bu yazdıklarım uzun zamandır her konuştuğumla konuşurken arka planda kafaya taktıklarım.
Yazmak hiç aklımda yokken şu an bir çırpıda çıktılar. Eminim düşündükçe daha fazlaları aklıma gelecektir.
Sizinkiler varsa onları da gönderin, buraya yazmaktan mutluluk duyacağım.
Belirtmeden geçemeyeceğim ekstra durumlar ve aşırı heyecan hallerinde tüm yazdıklarımı unutun. Böyle anlarda tüm sapkın durumlar mübah :-) (Aslında en olmaması gereken zaman)
Ben kontrollü olduğum durumlarda bu takıldıklarıma özen göstermeye çalışsam da kontrol dışına çıktığımda tam bir felaketim. -Ki yakınlarım bilir buna biz "irmik modu" diyoruz-
Kendimi telkin ede ede eğiteceğim inşallah.
Hoş bir yanım da koyver gitsin; şunun şurasında 40 yılda bir yaşadığım heyecanda kasmanın ne alemi var diyor ama...? ;-)

Yazı tarihi: 10 Nisan 2009