6 Kasım 2008 Perşembe

Obama, onlar ve biz...


Tarihi 4 Kasım seçimleriyle birlikte yalnız Amerika’da değil, neredeyse bütün dünyada daha iyi bir gelecek umudu doğdu.
Barack Obama, dün ABD'nin 44. başkanı seçildi ve Beyaz Saray’ın ilk siyahi başkanı olarak tarihe geçti.
Böylelikle Martin Luther King'in, "imkânsız" denilen rüyası gerçek oldu. Köle adam artık başkan.

AMERİKALILAR dün Barack Obama’yı başkan seçmekle, demokrat liderin seçim kampanyasında slogan olarak kullandığı DEĞİŞİM’in hayata geçirilişinin ilk sinyalini vermiş oldular.
Gerçekten Amerikalıların bir zenciyi başkan seçmesi, bir değişimden de öte, adeta bir devrim.

Merak ediyorum, yüksek beklentiler ve güzel günler hayali içindeki Amerikan halkı bu seçimi yaparken 14 yaşında cinsel tacize uğradığı için “intihar edeceğini” söyleyen bir genç kızın psikolojisinin bozulmadığı kararını çıkarabilen bir raporu nasıl karşılardı?

Ya da ailesi tarafından dedesi yaşında bir adamla zorla evlendirildikten sonra müstakbel damada yine ailesinin yardım ve yataklığı ile tecavüz ettirilen kızın çığlığı Amerika’ya kadar ulaşabilse;
bir zamanlar aynı otobüse binmedikleri, aynı lokantaya dahi girmedikleri zencilerden birisini başkan yapan Amerikalılar’ın Obama’yı seçmek üzere sağladıkları %52’lik oy çokluğunun bu yarataıkların cezalandırılması için de sağlanıp sağlanamayacağını merak etmekteyim.

Obama’nın yanıbaşımızdaki Irak savaşı, Kürt sorunu, Ermeni sorununda yapacaklarından öte kendi kızını kendi elleriyle soysuzlara verenler beni daha çok endişelendirmekte...
Benim yazarken dahi kanıma dokunuyor ya, onların pişmiş kelle sırıtışlarının diyeti ne görülürdü Amerikan halkınca doğrusu öğrenmek isterdim.

Kenya’da yaşayan büyükannesi Obama’nın başkan seçildiğini duyunca dana kesmiş ve en kısa sürede Beyaz Saray’a giderek torununu göreceğini söylemiş.
Sevinçler paylaşıldıkça çoğalıyor diye mi yoksa ömrü boyunca Kenya’da yaşayan yaşlı bir kadının hayallerinin ötesine geçebilecek bir şatafat yaşamak isteği mi, en uzunu 4.500 hafta civarlarında sürebilecek insan ömrünün bencil arzusu, emin değilim.

Ve aksi netlikte eminim ki;
Ne Türkiye’de artan elektrik fiyatları,
kış öncesi gelen doğalgaz zamları,
YORK Düşesi Sarah’ın, bir İngiliz televizyon ekibiyle çocuk bakımevlerinde "gizli çekim yapması",
Şemdinli’de nişanlı ya da taze baba olduğu halde şehit düşen askerlerimiz,
Yahut “Mustafa” filmininin sebep olduğu çekişmeler, yarattığı polemikler,
Atatürk’ün ne kadar yalnız olduğu, öldüğü
zerre kadar umrunda değil Amerikan halkının veya çiçeği burnunda başkan Obama’nın...

Barack Obama, ABD Başkanı oldu.

Eski ezberlerin bozulmaya başladığı bir dönem; darısı bizim başımıza, haydi bakalım hayırlısı...

Yazı Tarihi: 06 Kasım 2008