13 Şubat 2011 Pazar

Cenevre'de 4 saatir bir hastane cafesinde

12 saattir ayaktayım.
Cenevre üzerinden Fransa Aime la Plagne'de Club Med'de kayak kampına gitmek üzere aylar önce plan ve rezervasyon yapmıştık.
Havaalanına indiğimde tatsız bir haber beni bekliyordu.
Şu anda yaklaşık 4 saattir Geneva Hospital'dayım. Ağabeyimin kapsamlı muayenesi devam ediyor.
Bekliyorum.
Bekliyoruz.
Etrafımda herkesin Fransızca konuştuğu bir hastanenin cafe'sinde saatlerdir beklemedeyiz.
Çocuklar I-pad'in, DS'in ve kitaplarının eğlenceli dünyasında vakit geçirmekten hiç şikayetçi değiller.
İçimdeki tatsız endişeyi ve çarpıntıyı saymazsak eğer ben de fena sayılmam;
Cenevre'ye bundan önce de 2 kere daha gelmiş ve çok sevmiş olmamdan olsa gerek.
Güneşli, bol oksijenli, temiz ve aydınlık bir günde yüksek inanç ve farklılık seviyesindeyim.
Yine Club Med'den vefalı dostum Laurent Cohen'in beni duygulandıran davranışı sebebiyle burada bile güçlü olduğumu hissetmek özel bir duygu.
... Kelimelerim, cümlelerim kaydı, farkındayım.
Aklımı topladığımda hastane cafe'si değil, kayak pistinde zirvedeki bir cafe'de yazdığımıda daha okunabilir cümleler kuracağım, söz, erkek sözü.
Şimdi ağabeyime bakmaya gidiyorum, müsadenizle, nasıl yazılıyor bilmiyorum, siz yazığım gibi okuyun anlarsınız "simuple, mersi boku" :)

Hiç yorum yok: