7 Şubat 2010 Pazar

Facebook'ta gördüm halimizi- Haşmet Babaoğlu

Biliyorsunuz daha önce birkaç kez söyledim;
ben Haşmet Babaoğlu'nun sıkı bir takipçisiyim.
Son aylarda olaylara duygularımdan sıyrılıp biraz daha realistik açılardan bakmayı öğrenme çabam sonucu bu adamı "seviyorum", "sevmiyorum", "beğeniyorum", "beğenmiyorum" vb etiketler yapıştırmayı uygunsuz buluyorum.
Bunun yerine "katıldığım fikirleri de var, katılmadığım da" demeyi daha doğru buluyorum.
Geçenlerde yazdığı bir yazısında sonuna kadar katıldığım fikirlerini okudum.
"Facebook" konusunda bütünüyle hemfikiriz.
Hemfikir olmayanlara saygı duyarım.
Ve Haşmet'in kalemiyle yazılmış kendi doğrularımı buraya eklemeyi bir borç bilirim.
Sevgi ve saygılarımla...
......

Neden?
Facebook'ta ne gördüm de hevesim kaçtı?
Hemen sıralayayım...
Normal hayatta o yüzleriyle hiç karşılaşmadığım ve çok sevdiğim arkadaşlarımın bile içlerinde meğer nasıl da güçlü ırkçı nefret duyguları yeşerirmiş!
Meğer bu ülkede derinden faşist insan sayısı ne çokmuş!
Barışı ve insanı sevenler ne kadar azmış!
Ve bilmezdim...
Yalan kimliklerle gerçek dostluklar kurulabileceğini hayal edenlerin...
Bütün yaşam enerjisini başkasına nispet yapmaktan alanların...
Sahte sevgi gösterilerine kapılıp gidenlerin...
En ufak bir öğrenme çabası göstermeden her şeyi bildiğini sananların...
Bu kadar fazla olduğunu... Öğrendim. 


Nes, the nonFacer

Yazı tarihi: 07 Şubat 2010 

Hiç yorum yok: