28 Şubat 2010 Pazar

Haftamın iz bırakanları

Daha önce de 3-5 kere yazdım; haftamın veya ayımın "en"lerini ...
"Bundan sonra daha sık yazacağım" dedim yalan oldu, "daha düzenli yazacağım bunu rutine oturtacağım" dedim palavra oldu.
"Kendimi disipline edeceğim, böylece her hafta yazacağım düşüncesiyle şarkılara, kitaplara, filmlere, etrafta olan bitene daha takipçi bir gözle bakarım" dedim fosss çıktı.
En iyisi mi böyle bir taahhüde girmeden, düzenli yazabilmem temennisiyle "kafama estikçe yazacağım" demek.
Ve işte bu hafta kafama esenlerden sizinle paylaşmak istediğim inciler:

Haftamın şarkısı: Atiye ve Teoman'dan "Kal".
Özellikle aşağıda link'ini verdiğim klibi izlemenizi öneriyorum.
http://www.youtube.com/watch?v=ic8CTDOsupM

Atiye "Salla" dan sonra bu klipte çok başarılı; sesi, fiziği, şarkıya uyumu, bakışları, cool'luğu, dansı, kamerayla ilişkisi şahane.
Klibin hikayesi şarkının agresif sound'uyla harika bir uyum yakalamış.
Teoman ise yıllardır bildiğimiz Teoman. Aynı ıkınır gibi şarkı söyleme tarzı, aynı asi delikanlı, aynı insan seviyor mu, beğeniyor mu, gıcık mı oluyor ama izlemeden/dinlemeden duramıyor hissiyatı.
Sonuç: Olağanüstü bitirimmm bir iş çıkarmışlar ve beni bitirdiler.
Veee hafta boyunca en çok dinlediğim bu şarkıya imza attılar.
http://www.youtube.com/watch?v=ic8CTDOsupM

Haftamın yazısı: Bugün köşesinde aşağıdaki yazıyı yazan Hıncal Uluç'tan geldi.
Enfes, eşsiz bir yazı olmuş.
Hep aklımdaydı bu duyguları anlatan bir yazı yazmak.
Benim aklımda kaldığıyla kaldığı için ben Nesss'im, o yazdığı için Hıncal Uluç.
"Öncelikler" konusunda soru işaretliyseniz lütfen bu yazıyı okumayı kaçırmayınız :

http://sabah.com.tr/Yazarlar/uluc/2010/02/28/oncelikler_oncelikler_oncelikler

Haftamın mekanı: İstanbul Levent'teki Kanyon alışveriş merkezi'nin içindeki Hakkasan'ın yerine açılan Wanna.
Evet çok trendy, yıkılıyooo, tüm sosyete ve sosyete bozuntuları orada, mekan süper tarz ama bence tam bir felaketttt.
Bu konuya dair ayrı bir yazı yazmayı düşünüyorum.
Bu rezaleti 1-2 cümleyle geçiştirmek diğer namuslu müesseselere haksızlık olur.
Tek diyeceğim "Wanna"nın haftamın "en"lerine, haftamın iyisi kontejanından değil, haftamın en kötüsü olarak girdiği.

Haftamın dergisi: Yurtdışında kadınların gözbebeği olan moda ve stil dergisi Vogue sonunda Türkiye'de. 562 sayfalık ansiklopedi kıvamında bir dergi. Tuğla gibi, at kafana yarılsın.
İçinde çok şey var, bak bak, oku oku bitmiyor.
Bir de yine yurtdışında artık neredeyse tamamen out olan şu koca boylar yerine A4 boyutundaki çanta boylarından üretseler ya, elimize alır, sokakta, kafede, metroda daha rahat okuruz.
Taşınabilirliği arttıkça reklamı da artıyor sayın pazarlamacılar, sözüm sizeee...

Haftamın sürprizi: 11 yıl boyunca koptuğum çok özel biriyle görüşmek.

Haftamın spor salonu: Yeni yeni hayat bulmaya başlayan Batı Ataşehir'deki Ağaoğlu My Club World spor salonu.
Salon çok konsept, sanki spor salonu değil gece klubü olarak tasarlanmış.
Lüksten patlıyor.
Spor aletleri, at koşturacak kadar geniş tesis mekanı, stüdyo dersleri, soyunma odaları, buhar/sauna/jakuzi/hamam fasiliteleri, açık ve kapalı havuzu, üyelerle flört etmeye değil de gerçekten işini yapmaya gelmiş düzgün ve sportmen spor hocaları, temizlik, hijyen, ambians vs... hepsi yıkılıyor.
Fiyatlar da makul.
Fakaattt... fakattt birşey eksik.
Tam çıkartamıyorum ama nedir derseniz Ayşe Özyılmazel diyeceğim size: "bir şey eksik o da enerjiiii, lal laa, laaa"

Haftamın en kredi kartımı patlatan mağazası: Nine West.
Bağdat Caddesi Suadiye mağazasındaki satış görevlisi Can bey harika bir satışcı.
İnsanı baymayan ama ilgili, ukalalık yapmayan ama fikrini söyleyen, geyikleşmeden espiri yapabilen, kur yapmadan iltifat edebilen ve hiç aklınızda yokken hoop diye bir anda size 3 harika ayakkabı satan, işinde süper başarılı bir satış elemanı. Haftanın elemanı kendisidir bu hafta, kızlar duyduk duymadık demeyin ;)
p.s. bu arada ayakkabılarım o kadar güzeller ki delirdim; gece uyurken birini giydim, birini yastığımın altına koydum, birini de başucuma: uyandığımda ilk onu göreyim diye.
p.s.2: Tabii ki şaka yapıyorum," inandım" demeyiinnn :-pp

Haftamın beni en mutlu eden arkadaşı: 14 Mayıs'ta evleneceği haberini veren arkadaşım Banu Suman. Ömürrr boyu mutlu olsun, o kadar çok hak ediyor ki, bir numara insan birrr :)

Haftamın en iyi makyaj çıkaran temizleme mendili: Johnson's temizleme mendilleri harikalar yaratmış. Kızlar bilirler makyaj yapması çok zevklidir ama çıkartması da bir o kadar eziyet. Hele hele akşamın geç vakti olmuş ve uyku bastırmışsa tam bir külfet. Bu durumlarda suyla, tonikle, köpükle uğraşmak istemeyenler için makyaj temizleme mendilleri harika işler beceriyor.
Ben bu mendillerle henüz çok yeni tanıştım. Çeşitli markaları deniyorum. İngiltere'den alabilecekler için "Simple" ı tavsiye ederim.
Türkiye'de ise şu ana kadar kullandığım en iyi marka Johnson's Normal ciltler için 3'ü bir arada.
Gerçekten tam üstünde yazdıkları üç şeyi hakkıyla yapıyor:
1- Cildi nazikçe temizliyor.
2- Canlandırıyor ve tazeliyor.
3- Göz makyajını, hatta suya dayanıklı rimeli bile temizliyor ve +1 de benden bonus:
4- Cildi harika nemlendiriyor, teninizi yumuşacık yapıyor.
E bir kadın daha ne isteyebilir ki??? :)

Haftamın beni en mutlu eden olayı: Anneme G.Antep'ten gönderdiğim sürpriz yemeniler.
Yemenici Hayri Usta'dan Orhan Çakıroğlu imdadıma yetişti. 1 gün içinde adrese teslim yaptılar, beni ve annemi çok sevindirdiler.
Hey güzel yurdumun güzel Anadolu insanı; bazen İstanbul'daki çakallıktan nasibini almamışlara rastlamak ne kadar huzurlu hissettiriyor insanı.
http://www.yemenicihayriusta.com.tr/urun.html

Anne/babalara %100 doğal ve el yapımı bir hediye için tavsiye ederim:
Telefonları: 0(342)230 22 89 ve 0(543) 695 39 90

Haftayı bitirdik, hepinize sarılır yeni haftada güzellikler dilerimm :))

Nesss, "en" ci...

Yazı tarihi: 28 Şubat 2010

Hiç yorum yok: