2 Temmuz 2008 Çarşamba

İsyan

Eşek kadar kız oldun hala akıllanmıyorsun değil mi?
Nato kafa nato mermer.
Bu ne aymazlık, ne dediğim dedikçilik hayret!
1,5 senedir bir arpa boyu yol alamadın, burnun yüz kere sürttü, bin kere ellerin maskarası oldun hiçbiri ders olmadı di mi sana?
Yazıklar olsun, yazıklar....

Kaç kere ne hallere düştüğüne bizzat şahit olmadım mı?
Az mı ağlaştık karşılıklı, dertleştik seninle, söz üstüne sözler verdin, ölsem dönmem sözümden dedin, yüzbin kere tövbeler ettin...
Hepsi yalan, kof muydu; söz geçiremediğin egona idarelik kandırmaca mıydı?
Yorulmadın mı her seferinde başa dönmekten, aynı saftirik heveslerinin kursağında kalmasından? Yoruldun biliyorum...
Neden hep elindekini avucundakini hoyratça harcayıp sıfıra dönüyorsun, acıtmıyor mu? Acıtır biliyorum...
Gözüne inen perde ne zaman, nasıl kalkacak a kızım, söylesene nasıl?
Ne zaman az biraz da olsa bencil olabileceksin, az biraz da olsa kararlı?

Nice badireler atlattın, ne günler mevsimleri ite kaka arkanda bıraktın
Düşün, düşün, düşün....aklını
Dayan, dayan, dayan... sabırtaşlarını çatlattın
Şahdamarın boğazında atarken sen parmak basıp susturdun
Şimdi bir kadir kıymet bilmezin onca hayırsızlığına rağmen iki satırına yeniden aldanmak nasıl kabul edilir a kızım söylesene nasıl?!
Yapma etme, aklını başına devşir
Boş geç sen, yok farzet
Sakın olma yeni yayın dönemi ile yeniden haşır neşir...

Yazı Tarihi: 02 Temmuz 2008