1 Ocak 2010 Cuma

Patlıcan da n'olcak?! :-ppp

2010 yılının ilk günü hoş bir sadayla söyleyeceklerimize başlayalım.
Nice nice yıllara, mutluluklarla...
“Tanrı tuttuğunuzu altın etsin” de derdim ama; nasıl olsa gerçekleşmeyecek bir dua...

Olmayacak dualara yine amin diyerek, başlamayalım yeni bir yıla daha...

Efendim,
Bitmekte olan bir yıl, başlamakta olan yeni yıla ne dermiş biliyor musunuz:
- Ben de senin gibiydim, sen de benim gibi olacaksın...
*****
Madem öyle 2010'un bu ilk gününde 2009'da bendenizde iz bırakanları düşünerek başlayalım.
Birkaç not aldım.
Aslında hepsini birleştirip tek bir yazı olarak yazmak istiyorum ama bunun için biraz daha düşünmeye ve üzerinde çalışmaya ihtiyacım var.
Fakat şu an için o kadar bol vaktim yok.
Sabırsızlık yaparak sizi 2009'da en beğendiğim 2 yazıyla başbaba bırakacağım.
Harika 2 yazardan, arşivlik 2 yazı.
Birincisi çok zekice bulduğum ve okurken çok eğlendim bir yazı.
Müthiş yazar Yılmaz Özdil'den:
(Diğeri bir sonraki yazımda göreceğiniz Ayşe Arman'ın 2009'da yazdığı son yazı)

http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=12950293&yazarid=249

Patlıcan

Türkiye bayılır patlıcana...


Çeşit çeşit yemeği olur.
Yazarken bile insanın
ağzı sulanıyor.

Parmaklarını yersin.
Ama, parmaklarını
yediğinle kalırsın.

Vücuduna zerre
faydası olmaz.

Besin değeri fakirdir.
Vitamini sıfıra yakındır.
Doyuyorum sanırsın...
Zayıflatır!
Çocuklara tavsiye edilmez.
Çünkü, nikotin içerir.
Uyuşturur.
¡
Patlıcan'dır, açılım...
Çiğne çiğne, hikâye.
¡
Hükümet mesela...
İmambayıldı.
¡
Muhalefet desen...
Musakka'cı.
İmambayıldı'da
kıyma yokmuş...

Bu iş zeytinyağlı
olmazmış, filan.

¡
DTP, oturtma...
Fırsat bu fırsat, Habur'da da oturtuyorlar, Meclis'te de.
¡
İmralı aşçısı ise, Roj TV'den tarif veriyor, açacan, açmazsan, döşücem mayını, pat'lıcan.
¡
Meclis lokantasından dövüle dövüle atılan şehit aileleri de soruyor haliyle, “Onunki can da, benimki patlıcan mı?”
¡
Sezen Aksu konuşur, şak şak şak, alkışlarlar, Kevin Kostnır konuşur, şak şak şak, alkışlarlar... Nedir bu? Şakşuka.
¡
Küreseldir, topan...
O yüzden, yalaka basın ahaliyi iştaha getirmek için yazar durur, “Belki yarın, belki yarın da yakın, Brüksel lahanasının yerini alacak, topan patlıcanım...”
¡
Çankaya?
Hünkârbeğendi.
¡
Türkiye'de hıyardan sonra en bol sebzedir patlıcan... Tek sorunu vardır: İnsan yer, hayvana ver, yemez.

Nes, the can can patttlıcan

Yazı tarihi: 01 Ocak 2010

Hiç yorum yok: