3 Kasım 2009 Salı

Gerçekten güzel bir gün-Ayşe Özyılmazel

Aşağıdaki yazıyı Ayşe Özyılmazel bugün Sabah'taki köşesinde yazmış.
"Gerçekten güzel bir gün" yazısı;
Tüm fişi çekenler,
Saçları düğüm düğüm olanlar,
Gönül gözünü kilitli dolaplara saklayanlar,
İnanma gücünü tozlu raflara kaldıranlar
ve "vazgeçtim" diyenler için süperrrr bir yazı.

Ve yine onlar için çok tanıdık bir yazı. Sizce de öyle değil mi?

http://sabah.com.tr/Gunaydin/Yazarlar/ozyilmazel/2009/11/03/gercekten_guzel_bir_gun

Gerçekten güzel bir gün

İçimde bir 'İclal Aydın havası' esiyor ki sormayın... Dün sabah hem güneşe hem yağmura uyandım. Erkenden evden çıktım, gökkuşağı karşıladı beni. Çocuk gibi hissettim. Ne sürpriz ama! Uykusuzluk koymadı, kafamdaki bin bir türlü endişe, telaş, hesap kitap rafa kalktı. "Evet, güzel bir gün" dedim. Uykusuzluğa rağmen, birikmiş işlere rağmen, 'Güzel bir gün' yaşamak için... Çünkü sürprizleri bitmiyor hayatın... Tam fişi çekmişken, bezin olmayan taraklar gelip tarıyor saçındaki düğümleri. Mesela, unuttuğun bir filmde oynamaya başlıyorsun yine... Hani şu romantik komedi cinsinden olan film. Hani bütün gün ondan başka bir şey düşünmezsiniz, yüzünüzde salak bir gülücükle gezersiniz, uykusuzluktan geberirsiniz ama herkes ne kadar güzel göründüğünüzü söyler ya... Telefonunuz elinizde, sırıtarak mesaj çekersiniz... Dün yağmura küfrederken bugün 'yağmur berekettir' buyurmaya başlarsınız... Suratsız taksi şoförü size kaba gelmez, 'kesin bir şeye canı sıkkındır' diye düşünür, hiç sinirlenmezsiniz... Çirkinlikler güzel, güzellikler olağanüstü görünür gözünüze ya... 10 dakikalık uykuyla 24 saat çalışabilirsiniz. Şans denen şey vardır ve o her an kapınızdadır. Arkadaşlarınızın Pollyanna'sı kesilirsiniz. Yanınızda çalışanlar artık şeytan değil melek olduğunuza inanmaya başlar ya, o hesap. Gerçekten 'güzel bir gün' budur işte. Yani aşkın sizin mahallede dolanmaya başladığını hissedince...


Yazı tarihi: 03 Kasım 2009

Hiç yorum yok: