3 Kasım 2009 Salı

OlasılıkSız- Adam Fawer

Bir önceki yazımı okuduysanız "OlasılıkSız" hakkındaki teaser'imi hatırlayacaksınız.
"O uzun yazıyı okutma bana, kitabı tek kelimeyle özetle" derseniz de işte size cevaplarım:
Sürükleyici.
"Başka?" derseniz;
Uçurucu.
"Başka?" derseniz;
Müthiş.
"Başka?" derseniz;
Heyecanlı, şaşırtıcı, dahice.
"Başka?" derseniz;
Şizofreni, epilepsi, kumarbaz.
"Başka?" derseniz;
Olasılıksız, empati...
İki kelimeye çıkacak olursak:
Kuantum fiziği, Adam Fawer, Laplace'ın Şeytanı, nefes kesici, flaş royal, yüksek tempo, sinema perdesi.
*****
Sebebini bilmezsiniz ya bazen. Kendinize sormazsınız ya hani...
Aylardır kitapçı raflarında görüyor, onlarca hakkında yazı okuyor ama bir türlü gidip satın alamıyordum "OlasılıkSız"ı.
Çünkü zamanı değilmiş.
Zamanı geldi, gittim aldım ve bir solukta okudum bu uzunca kitabı.
Kitabın uzunluğu sizi endişelendirmesin.
Öylesine içine çekiyor ki bitirmek için yarını, başkasına anlatmak için kitabı bitirmeyi bekleyemiyorsunuz. Nerdeyse yolda yürürken bile okumak istiyorsunuz.
Evet konusu biraz karışık. Daha doğrusu kurgusu karışık.
Birşeyler anlatılıyor ve o orada kalıyor. Koy cebe. Araya başka konular giriyor. Onu da koy cebe. Başka başka konular...Beş bölüm sonra bunları çıkar cepten ve birbirine bağla. Ama işte tüm bu bağlar müthişşş bir adrenalin.
Müthişşş bir "vayyyy be!"
Kitabı karıştıran bir diğer unsur ise kısmen kalabalık olan kahraman kadrosundan kimi zaman sadece adlarıyla, kimi zaman sadece soyadlarıyla, kimi zamansa sadece takma adlarıyla bahsediliyor olması. Zannediyorsunuz ki bunlar farklı kişiler. Oysa hepsi tek ve birbirleriyle alakalı kişiler.
David Caine, Jasper, Nava, Doc...
Dahilik, epilepsi, şizofreni, normal hayat.
Hangisi gerçek, hangisi rüya, hangisi hayal, hangisi Şimdi, An, herAn?!
Okudukça bağlanıyor, bağlandıkça okuyorsunuz.

Konu normalde birçoklarımızın yaşayamayacağı kadar bize uzakta ve absürd.
Ama düşündüm de...
Aslında o kadar da uzak değil.
Hani bazen o ince çizginin ucuna kadar geliriz ya!
Normal ve anormallik arasındaki,
Doğruluk ve absürdlük arasındaki,
Koyvermek ve toparlamak arasındaki...
...bir adım ötesidir orası.
Sadece bir adım.
Geçmekle kalmak arasında sıkışıp kaldığımız an.
İkisini de yapamayız.
Beceremeyiz!
O zaman da işte böyle saçmalarız!

*****

Tanıtım Yazısı

Olasılıksız demek yetersiz kalacaktır İnsanı adeta büyüsü altına alan bu hikayede Adam Fewer, bilim, felsefe, entrika ve maceradan ortaya bir başyapıt çıkarmış'
Clive Cussler

'İlk cümleden itibaren bağlanıp kaldım; sayfaları, floş royal tutturmaya çalışan bir kumarbazın kartlarını açtığı gibi çevirdim OlasılıkSız, insanı düşündüren matematik teorilerini ve maceranın albenisini dahice birleştiren, okura Michael Chrichton ce Robert Ludlum'u hatırlatan bir kitap Gerçekten kaçırılmaması gereken bir zevk '
Ben Mezrich, 'Mekanı Batırmak' ve 'Çirkin Amerikalılar'ın yazarı

'hikayenin sonunda, bir yandan şizofreninin gerçek nedenlerini düşünürken, bir yandan da tek bir hareketin bir insanın hayatını ne kadar değiştirebileceğine şaşırıyor olacaksınız 'OlasılıkSız', beğeneceğinize gözümüz kapalı iddiaya girebileceğimiz bir kitap
People

Bir sabah, yıllardır görmediğiniz bir arkadaşınızı düşünerek uyandınız. Bir saat sonra, onunla sokakta karşılaştınız. Sizce bu sadece bir tesadüf mü, yoksa çok daha farklı bir anlamı olabilir mi? Siz hiç Loto’da büyük ikramiyeyi kazanmadınız. Ama birileri kazanıyor. Hem de sürekli! Onlar sizden daha mı şanslılar?

Şans nedir gerçekten? İçinizde bütün parayı kırmızıya yatırmanız gerektiğini söyleyen bir his var. Bu his bir öngörü müdür? Yoksa daha fazlası mı?

Yolda gidiyorsunuz. Kafanızı çevirip yandaki küçük parkta baktınız ve bir anda bu anı daha önce de yaşamış olduğunuzu hissettiniz. Evet, Deja Vu. Sizce nedir Deja Vu; Geçmiş mi, rüya mi yoksa geleceği mi görüyorsunuz? Eğer siz de kontrolün kimde olduğunu merak ediyorsanız, ‘OlasılıkSız’ tam size göre bir roman…

Yazı Tarihi: 04 Kasım 2009

2 yorum:

mesut atalay dedi ki...

nesli selam
bu kitabı sanırım 2007 de okumuştum. beni etkileyen ender kitaplardan birisidir. ilk 10-15 sayfasında olaylar karışık gibi görünsede (dediğin gibi alakasız konular vardı) ilerleyen sayfalarda acayip akıcı ve merak uyandıcı oluyordu. ne mi anladım? aslında hayatımda açıklayamadığım bazı olaylar için mantıklı yorumlar yapmama yaradı. Aslında sanırım kaos teorisini bir hikaye üzerinden anlatmaya çalışıyor yada ben öle anladım en azından.
yinede bir sürü arkadaşıma tavsiye etmiştim.
sende zaten benzer şeyler yazmışsın.
sevgiler

NeslihanVenusKilic dedi ki...

Mesuuuttt,
Sana bir haberim var: blog'umun ilk yorum yazan okuru olduğun için "fahri yorumcum" ilan edildin. Bundan sonra her yazıma yorumunu beklerim;)Seni 99'dan beri tanırım, hep mantıklı ve zekisindir. Bi de kitabı okuduktan sonraki halini düşünemiyorummm :)) svg...