10 Ekim 2008 Cuma

Anları Planla

Az kalsın unutuyordum.
Dalıp gitmişim.
Sallan yuvarlan takılıyordum.
Hemen silkinip kendime gelmem lazım.

Ekim geldi Ekimmm.
Yılın en güzel ayı.
Plan yapmak lazım.
Plan program.
Hemen.
Gün gün, tek tek ay sonuna kadar.
Güzelim aya, en güzelinden planlar.
İlk 10 gün gitti bile, tüh.
Elde kaldı 21.
Zaten konu da o.
Ekim 21.

Kaç tane var ki başka?
Yok, 1 tane.
Senede bir.
Bir gün.
Benden kaç tane var?
O da bir.
E öyleyse daha ne duruyorum?
Farklı birşeyler düşünmek
Onları yaşamak için planlar yapmak lazım.

Durdum yeteri kadar durduğum yerlerde.
Yattım, kalktım, işe gittim, çalıştım, spora gittim, zorlandım, yoruldum, tükendim eve geldim.
Yattım, kalktım, işe gittim, çalıştım, spora gittim, zorlandım, yoruldum, tükendim eve geldim.

Şimdi tek bir gün için de olsa zinciri kırmak lazım.
Ne duruyorum?
Senede bir gün
Benim günüm
Mutluluk,
Hayat,
İstek, dilek, mum üfleme, farklılaşma, doyasıya yaşama günüm
Aleaddin gelsin
Ve bana derin bir ‘ohhh’ getirsin
Dilek benim değil mi?
O bir “ohhh” getirsin;
Giyeceğim kıyafeti
Ne söyleyeceğimi, ne yapacağımı, nereye gideceğimi, nerede kalacağımı, yaşayacağım geri kalan tüm anları ben planlarım.
Ne kaldıysa!
Yanılıyor muyum?
Hayat planlardan ibaret değil mi?
Yoksa anlardan mı?
Carpe Diem.
Anı yaşa yani.
Ne dersiniz?
Neyse bozmayın doğumgünü çocuğunu.
Cevabı o da biliyor da bilmezlikten geliyor.
Ssshhhttt çaktırmayın ;-)

Yazı Tarihi: 10 Ekim 2008