21 Ekim 2008 Salı

Doğum günüm kısa özet ve Perakende Günleri

Veeee 21 Ekim bitti işte.
Bugün çok değerli, anlamlı, özel ve enteresan bir gün geçirdim.
Aynur'um bana sürpriz yapmış. Öğle yemeğinde ofisten dışarı çıkardı. Levent'teki Garage'a gittik. Otururken içeri Şebo ve daha sonra da Hülya girince şaşkınlıktan küçük dilimi yutuyordum.
Bana aldıkları hediye elbiseye adeta taptım. Tam benim tarzımı yansıtan, tiril tiril ve çok zarif bir elbise. Bu elbiseyi giyeceğim ilk fırsatı kolluyorum.
Mutluluğum elbisenin güzelliğine karıştı.
Onlar gibi arkadaşlarım olduğu için öylesine şanslıyım ki.
Ofise döndüğümüzde resepsiyondan aranarak çiçeğim olduğu söylendi. Harika elbisemle yarışacak zarafette bir vazo içerisinde en sevdiğim çiçekler olan beyaz güllerdi gelen. Çiçeğin güzelliği mi, hatırlanmanın duygusallığı mı yoksa kenarına iliştirilen notun anlamı mı bilmiyorum neşe ile karışık bir burukluk yaşattı bana.
Hayat ne hoş, ne anlamlı, ne özel, ne dolu dolu yaşamasını bilene....
Akşamüzeri tekrar Aynur'un kata indim.
Kendi departmanınmda kutlanılmasından özellikle kaçındığımdan onların tüm kat hazırolda beni bekleyerek doğumgünümü kutlamasını yurttan eve dönen öğrencilerin ailesinin yanında hissettiği sıcaklık gibi hissettim.
Samimi, doğal ve sevgi dolu tebrikleri ile mutlu oldum.
Gülcan'ın benim gibi yazı ve not tutma tutkunu biri için aldığı özel hediyeyi görünce sevinçten çığlık atmamak için zor tuttum kendimi.
Burçak'ın Moleskine Paperblanks'inden sonra Gülcan'ın bunu bana hediye alması benim için çok değerli.
Üstelik Gülcan yazılarımda en başından beri benim büyük destekçim.
Bu sebeple özellikle ondan yazarlığımı teşvik edici bir hediye almak çok anlamlı.
Ayrıca Hülya'dan aldığım belki de hayatımın en çok bana değer katan/katacak hediyesi ise kelimenin tam anlamıyla hayatımda yeni bir çığır açacağı için inanılmaz etkiliydi.
Bu konuya önümüzdeki günlerde fazlasıyla değineceğim. Şu an derin bir şok içerisindeyim.
Akşam trafik sebebiyle sporumu aksatmış olsam da Sarp'ın düşünceli sürprizi karşısında fazlasıyla şımararak dileğimi dileyerek pastamın mumunu üfledim. Uzun, uzuuun, upuzun isteğimin bu sene gerçekleşmesini diledim. Üfleme seromonisinden sonra günümü mutlu ve huzurlu bir şekilde kapadım.
Aslında tüm bu yazdıklarımı böylesine çalakalem yazmadan detaylandırmak, arkasında bana hissettirdiklerini sizlere aktarmak istiyordum ama şu an gecenin 12:35'i ve ben yarın sabah 6 civarlarında kalkacağım.
Önümüzdeki 2 gün boyunca tüm sektörün en büyük ve önemli organizasyonu olan 'Perakende Konferansı'na katılacağım.
Bu sene de diğer seneler gibi sabırsızlıkla bekliyorum.
Çok başarılı ve bana katmadeğeri yüksek olan bir konferans.
Bu konferans boyunca alacağım notları da vakit bulduğumca burada yazmaya çalışacağım.
Geçen sene hayran kaldığım Google Pazarlama Direktörü Mustafa İçil'in ve Şef Mehmet Gürs'ün konuşmalarını yazdığım halde buraya koyamamıştım.
Bu sene on-line olmaya çalışacağım.
Bir doğumgünü bitti.
Sırada Perakende Günleri, bekle beni geliyorummm.

Yazı Tarihi: 21&22 Ekim 2008