29 Eylül 2008 Pazartesi

Şeker gibi bayramlar dilerim

Ben anladım.
Mutlu olunca ben hemen bir liste döktürüveriyorum.
Hiçbir şeyi kaçırmamak için, içimdeki zırdeli mutluluğun zerresini heba etmemek için ve kendimi daha, daha, daha yükseklere taşımak için.
Dün gece 1,30 ‘lardaydı zaman ben uyuduğumda. Bu sabah uyandığımda da 6,30.
Sabah çalan alarma içimden saydırırken aslında kendime saydırıyordum; “ne vardı bu kadar geç yatacak, bilmiyormusun kalkacağın saati” diye...
Şu anda kafa sepet anlayacağınız.
Olsun hiç önemli değil.
Pazartesi sabahında olmamıza rağmen birkaç saat sonra Bayram tatili başlıyor olacak.
Pazartesi, Salı, Çarşamba ve Perşembe tatillll.
Şeker Bayramı ya da diğer adıyla Ramazan Bayramı tatili. Siz bakmayın başkalarının bunu ayırmasına ikisi de aynı şey.
İçim coşkulu coşkulu, otomatik neşe gelmiş vaziyetteyim :-)
Bayramda uzun zamandır görmediğim aile büyüklerimi görüp, ellerini öpüp hayır dualarını alacağım.
Sonra da... sakatlanmaya pek hevesli sol dizim taş koymazsa kendime bayram hediyesi 2009 model bir 27 vites alacağım.
Adettendir çocuklara bayramlarda, karne aldıklarında bisiklet hediye alınır.
Bana kimse almamıştı şimdiye kadar, artık koca kız oldum; kendi söküğümü kendi kendime dikme vaktim geldi.
Bekle beni Trek geliyorummmm!!!

İlaveten dün gazetede okuduğum bir haber beni acayip ateşledi.
Taktım, takıldım o konuya.
Sanırım uzun süre de takılı kalacağım.
Olayın heyecanı şimdiden alev alev sardı heryanımı.
E napalım, ben böyleyim.
Tak- tak- taktıklarım olmazsa motivasyonum,
Alev alev saranlarım, sardıklarım olmazsa hayatımın anlamı,
Hayallerimden güç almazsam yaşama sevincim olmuyor.

Öperim hepinizi yanaklarınızdan.
Kutlu, mutlu, şeker gibi bayramlar dilerim :-)

Not: Bayram sonrası acilen bu takıntılı konumla ilgilenmeye başlayacağım. Yeteri kadar cesur olabilirsem burada adım adım, yazı dizisi şeklinde yazarak sizleri haberdar etmeyi planlıyorum.

Yazı tarihi: 29 Eylül 2008